Yeni Lotus’tan gelen ikinci otomobil, şirketin son benzinli motora sahip spor otomobili olacak ve görünüşe göre en iyilerin arasına girecek.
Lotus yaşıyor. Bunu hissedebilirsiniz. Kusursuz bir kış sabahında, Hethel’de hareketlilik var: Kamuflajlı Emira prototipleri
geliyor ve ana kapıdan dışarıya çıkıyorlar. Siyah bir ordu gibi giyinmiş bir TV ekibi Radford’un Type 62’sinin çekimini gerçekleştiriyorlar. Radford’dan Jenson Button, direktörlerden Gavan Kershaw ve genel müdür yardımcısı Matt
Windle ile sohbet ediyor. Lotus’un 2021’den neler yaptığından ve 2022’nin kendilerine ne getireceğinden söz ediyorlar.
Lotus adına 2022, Emira ile başlıyor. Bu araç, türünün son örneği olan makinelere bir aşk mektubu gibi. İlk olarak ikinci motor opsiyonu 360 HP’lik AMG turbo dört silindirli çift kavramalı şanzımanlı araç siparişlerle hayat bulacak. Ardından bahar aylarının başında üretim başlayacak ve Nisan ayında ilk Emira teslim edilecek. Dört silindirli motor (Emira bununla 50 kg daha hafif olacak), kompresörlü V6’nın (otomatik veya manuel) yanında satışa sunulacak. Böylece Lotus müşterileri için daha fazla seçenek olacak. Goodyear (Lotus eleme yapmadan önce 70 farklı hamur ve yapıyı denedi) veya Michelin Cup 2 (özel olarak yapılmış ve yanaklarında Lotus markası var) lastikleri arasında seçim yapabiliyorsunuz.
Sınırlı kaydırmalı diferansiyel de alabiliyorsunuz. Tour şasi veya spor şasi arasında tercih yapabilirsiniz. Bu araca çok fazla ilgi gösterildi ve araç için sıra şimdiden giderek artıyor. Tüm bunlar Emira hakkında yanlış bir şey olmadığını gösteriyor. Kershaw aracın etrafında dolaşarak benimle konuşuyor.
Bu araçta Goodyear lastikler var; sınırlı kaydırmalı diferansiyel yok ve Tour süspansiyon tercih edilmiş. Buradaki araç en yol odaklı Emira ve DCT şanzıman bu aracı daha da uysal yapıyor. Yine de Hethel’de turlamak adına yanlış araç değil mi? Sıvıları ve lastikleri ısıtmak için birkaç nazik turun ardından başlıyoruz. Tur hızları artıyor ve zamanımız iyileşiyor. Ancak direksiyond oturan Kershaw’da hiçbir değişiklik olmuyor. Hareket ediyor, konuşuyor ve aynı rahatlıkta vites değiştiriyor. Sanki araçla bir bütün gibi. Peki ya otomobil? Oh evet, otomobil. İki koltuklu spor otomobil için ön hazırlık yapanlar için bu kusursuz bir araç. Markanın otomobil ve sürücü arasında kurduğu iletişim zaten biliniyor. Bu da
gerçekten öyle. Emira her yerde özel hissettiriyor. İyi yol tutuyor ve anında tepkiler veriyor; oynamaya hazır ama dengeli; hızlı ama ulaşılabilir. Pit yolunun ardından hızlı yön değişimlerinde gerçek bir Lotus gibi hissettiriyor. Kershaw bilerek fazla
direksiyon hareketi yapıyor ve otomobil anında tepki vererek burnunu apekse sokuyor (bu arada hidrolik destekli direksiyonun Evora’nınkinden daha hızlı olduğunu ekleyelim). Ancak direksiyonda herhangi bir gerginlik veya sinirli olma
durumu yok. Aracın dost canlısı tarzı sürekli olarak hissediliyor.
Sırrı ne mi? Aracı sade ve basit tutmak. Her detayı düşünmek ve tedarikçileri dahi bunun için zorlamak. Kershaw, “Bizim için temiz sayfa açtığımız bir tasarımdı” diyor. “Çok uzun zaman sonra geniş kapsamlı şekilde geliştirdiğimiz bir Lotus’tu. Ön iz açıklığını artırdık ve herhangi görünür bir spoyler olmadan öncekinden daha fazla yere basma gücü elde ettik. Yanal yol tutuş da buradan geliyor. Her noktayı sonuna kadar zorladık ve bu noktaya geldik. Ardından tedarikçilerle birlikte çalıştık. Mesela frenler de öyle. Birçok farklı kaliper, balata, piston var… Biz üzerinde 10 yıl çalışarak tamamen farklı bir şey yapma yeteneği elde ettik.” Son dar virajda Kershaw, AP marka frenlerin inanılmaz durdurma gücünü gösterdi ve aynı zamanda çok kademeli ESC’yi denedik. Ayarları Tour’dan Sport, Track ve tamamen kapalıya kadar gidiyor. Sport modunda oynayacak çok fazla payı var. Ancak Emira genel olarak onunla kibar bir şekilde oynadığınızda mutlu oluyor:
Tek bir direksiyon girdisi; sizi heyecanlandıran yüksek hızda bir viraj dönüşü ve ardından temiz bir çekişle birlikte V6’nın sesi ile oynama şansı. Hem de bunu son derece mekanik vites değişimleri ve güzel gaz pedalı tepkileriyle yapıyorsunuz.
Buradan sonra hızlı bir yol sürüşü için çıkıyoruz. İşte burada Yeni Lotus döneminin başladığını daha net biçimde görebiliyoruz. Bir spor otomobil için Emira’ya binmek ve araçtan inmek çok kolay. Koltukların arkasında bir boşluk ve
çantalar için yeterli bir bagaj alanı var. Kokpit sade, zarif, sağlam, modern ve geniş hissettiriyor.
Ergonomiler ise zamansız spor otomobillerinden izler taşıyor. Kershaw, eski F1 yarışçısı John Miles’ın bir keresinde, doğru vites kolu pozisyonunda sürücü baş parmağıyla direksiyonu tutarken serçe parmağıyla vites değiştirebilir dediğini söyleyerek Emira’daki aynı özelliği gösteriyor. Ayrıca dokunmatik ekran yükseğe konumlandırılarak göz hizasında tutulmuş.
Altında ise bakmanızı gerektirmeyecek fiziksel düğmeler yer alıyor. Görsel olarak etkileyici ve A sütununun açısı size panoramik bir görüş açısı sağlıyor. Hiçbir tıkırtı yok. Hatta yapıştırıcı kokusu bile almıyorum. Yollar sessiz ve Kershaw bizi zarif bir şekilde hızlanarak dolaştırıyor. V6 ise güzel kederli bir sesle şarkı söylüyor. Düzlüklerde hızlanma konusunda gecikme yaşamıyor ve direksiyon hemen tepki veriyor. Kershaw, “Hidrolik sistemi korumak bu ani tepkiler, his ve istikrar için önemliydi” diyor. Sürüş ise Tour ayarlarında Bilstein’larla oldukça güzel ve bozuk zeminlerde de yeterince yumuşaklık var. Emira’nın sakin olsa da, kaya gibi sağlam bir spor otomobil olduğuna dair izler de veriyor. Bu gerçekten Lotus için güzel. Yakında daha da fazlasını göreceğiz.
