Mühendisliği eski Lotus ve F1 beyinleri tarafından yapıldı. Polestar’ın 2025 yılı amiral gemisi güzelce şekilleniyor. Aynı zamanda yapıştırma alüminyumun sınırlarını da zorluyor.
Yapıştırma alüminyum ve Lotus Elise hakkında düşünün. Hethel’in dönüşüm geçiren iki koltuklu aracı yol araçlarına üretim metodunu koydu ve yeni Emira aynı yaklaşımla yapıldı (Aston Martin de öyle). Yüksek performanslı spor otomobilleri üretime tekniği, yüksek adetli üretime uyguladılar
Bu alüminyum yapıştırma tekniğinin altında artık Polestar da var. Evet o havalı ve Volvo baz alınarak yapılan iki modelli İsveçli start-up’dan söz ediyoruz. En azından onların büyüme planlarının agresif olduğunu söyleyebiliriz. İlk olarak dokuz pazarda faaliyet gösteren marka şu anda 19 pazarda yer alıyor. Gelecek yılın sonunda bu adet 30’a çıkacak. Gelecek üç yılda her sene yeni bir araç tanıtacaklar: İki büyük SUV’un ardından 2025’te Polestar 5 gelecek. Bu araç, Precept dört kapılı GT konseptini gerçeğe dönüştürecek.
dört kapılı GT konseptini gerçeğe dönüştürecek. Ayrıca 5’in önemi bundan çok daha fazla. Çünkü Volvo mimarileri üzerine yapılan bir araçtan ziyade ilk safkan Polestar olacak. Otomobilin detaylarını öğrendiğinizde Lotus tarzı yüksek performanslı üretim tekniklerinin kullanılması şaşırtıcı olmayacak. Mühendisliği İngiltere’de yapılıyor ve Polestar’ın Coventry Ar&Ge merkezinde 280 kişi çalışıyor. Burada premium markalardan, F1’den ve akademilerden gelenler var.
Yeni mimarinin hafif olacağı iddia ediliyor (yine de güçlü ve uzun menzilli bir elektrikli olacağını düşününce çok hafif olmayacaktır). Ultra rijit gövdesi (Polestar sınıfının en iyi dinamiklerine sahip olduğunu iddia ediyor ve 5’i, Porsche Taycan ile aynı sınıfa konumlandırıyor), sürdürülebilir olması (alüminyum karbonfibere göre çok daha kolay geri dönüştürülebiliyor) ve kazalardan daha az etkileniyor.
Polestar bunları, yapıştırma alüminyumu seri üretime aktarmanın yollarını bularak çözdüğünü iddia ediyor ve daha komplike şekilleri damgalamanın yolunu bulmuş. Araç mühendisliği direktörü Steve Swift, “Bunu daha uygun koşullarla şekillendirebiliyoruz. Güç açısından çelik gibi alüminyum paneller üretebiliyoruz” diyor.
Peki alçak, ultra rijit bir performans elektriklisini kullanmak nasıl bir his olacak? Swift anlatmaya devam ediyor: “Dinamiklik meselesi hala bir tartışma konusu ama sofistike bir şeyi alıp değiştirmek yerine aracı en baştan çevik olacak şekilde tasarlıyoruz.”
Aracın iyi sürüş için olmazsa olmazı iyi gövde kontrolü ve sönümlemesiyle yolcuları bu etkilerden [tümsek gibi şeyleri ifade ediyor] uzak tutmaktır. Sportif sürücüleri ve diğer sürücüleri etkilemesini istiyoruz. Herkes doğrusal direksiyondan, iyi bir dengeden ve şasiden keyif alır. Aracın temelleri sağlam ve bunun üzerine inşa ediyoruz. Sürüşü eğlenceli bir otomobil. Aynı zamanda sofistike, kullanışlı ve uysal.” Bu kulağa biraz Lotus gibi geliyor ve Swift’in Polestar’dan önce 20 yıl orada çalıştığını bildiğinizde şaşırmıyorsunuz.
POLESTAR 5 YERE SAĞLAM BASACAK
GELİŞME DEVAM EDİYOR
5’in platformu Polestar tarafından Polestar için geliştirildi. İngiltere’deki Ar&Ge merkezinde çalışmalar yapıldı ve ölçeklenebilir olmasıyla bunu gelecek Volvo’larda görebiliriz.
KOMPAKT SÜSPANSİYON
5’te tekerlek içi salıncak ön süspansiyon var. Böylece süspansiyonlar çarpışma güvenliği için bataryalardan uzak tutuluyor. Ayrıca daha fazla direksiyon kilidi ve daha alçak kaput sağlıyor. Havalı süspansiyon gibi arka tekerlekten yönlendirme de pakete dahil edilebilir.
SPORTİF DİREKSİYON
Spor otomobillerde direksiyon kremayerini aksın önüne yerleştirmek standart bir durumdur ve Polestar da kremayeri daha iyi bir direksiyon hissi ve doğrusallık için rijit bir şekilde yerleştirdi. Bu düzel ile çarpışma yapısının mühendisliği sadeleştirildi.
ALÜMİNYUM VE YAPIŞTIRICILAR
Monokok kalıptan çıkarma, dölüm ve soğuk şekillendirme gibi çeşitli işlemlerle yapılan parçaları içeriyor. Batarya kuyusu tamamen entegre edilmiş ve bu daha sıkı bir sürüşe katkı sağlıyor. yapıştırılmış alüminyum mimari, nokta kaynaklı çeliğe göre daha sıkı bir mimari demek.
