Mini, ikonik otomobil denildiğinde ilk akla gelen markalardan biri. Bu tasarım felsefesini elektrikli motorla buluşturarak geçmişteki başarılını teknoloji ile birleştiren marka rekabetten geri kalmadı.
AHMET SAID ÖZEN
FOTOĞRAFLAR: OKTAY ERGINOĞLU
Mini, ikonik tasarımı felsefesini günümüze taşırken modern dokunuşları da bizlere hissettirdi. Mini Cooper SE, teknoloji
ile ikonik tasarımın son buluşması oldu. Şehiriçi kullanım için ideal bir otomobili olan Mini Cooper SE, yüzde yüz elektrikli
motoru ile dikkat çekiyor. Sessiz bir şekilde ilerlerken Mini Cooper SE’in dış tasarımında bazı ipuçları onun farkını ortaya koyuyor. Fosil yakıtlı Mini’lerden farklı olarak Energetic Yellow adı verilen renkli detaylar göze çarpıyor. Aynalar, ön panjur ve E logolarındaki Energetic Yellow renk aracın farklı olduğunu anlatıyor. Birçok elektrikli araçta hava giriş ızgaralarının azaldığını görüyoruz. Özellikle ön tamponları daha düz yapılıyor. Bunda sıvı soğutma sistemlerinin olmamasının etkisi var. Mini Cooper SE’in kaputunda turbo motorlu araçlarda gördüğümüz havalandırmayı Electric’te de görüyoruz. Bu da aracı sportif bir havaya sokuyor. Mini Cooper SE’in içine geçtiğinizde de hikaye aynı.
Mini Cooper SE’i kullanırken karting hissini yaşıyorsunuz. Elektrikli motorun yüksek torku ve sportif kullanım hissi bunu size yaşatıyor. Şehiriçi kullanımda sessizliği, çevreciliği ve pratikliliği ile Mini Cooper SE metropoller için ideal bir otomobil.
Mini’nin bilgi-eğlence ekranı, Mini koltukları, Mini düğmeleri ve Mini’nin malzeme kalitesi var. Burada tek far, sarı çalıştırma düğmesi ve dijital göstergeler. Göstergenin basit bir ayarı var ve çizimlerle batarya, güç metre gibi bilgiler veriliyor. Üzerindeki buzlu cam grafikleri biraz bulanıklaştırıyor ama güneş ışığı yansımalarını minimuma indiriyor.
Mini Cooper SE’in gövdesinin altında modifiye edilse de BMW i3 S parçaları var. Güç çıkışı aynı ve bataryalar T şeklinde konumlandırıldı. Elektrikli motor 96 hücreli ve 32,6 kWh kapasiteli bataryadan güç alıyor. Bataryanın buraya yerleştirilmesi tamamen elektrikli MINI’ye daha alçak bir ağırlık merkezi kazandırıyor. 184 PS güç ve 270 Nm tork
üreten motora güç veren batarya 232 km menzile sahip. AC 11 kW: 2 saat 30 dakika / DC 50 kW: 35 dakika / Ev tipi 230 V: 10 saatte batarya yüzde 80 oranında şarj oluyor. Otomobilin dört sürüş modu bulunuyor. Sport, Mid, Green ve Mini
Cooper SE için özel olarak geliştirilen Green+. Bu son saydığımız acil durum modu, klimayı ve koltuk ısıtması gibi sistemleri kapatarak, fren rejenerasyon seviyesini artırıyor. Mini Cooper SE, şehir için tek pedalla verimli bir şekilde kullanılabiliyor. Yani ayağınızı gaz pedalından çektiğinizde araç fren yapmış gibi yavaşlıyor. Ayrıca fren rejenerasyon seviyesini değiştirebileceğiniz bir düğme var. Bunu kendi tekniğinize göre şekillendirebiliyorsunuz ve hatta kırmızı ışık gördüğünüzde frene bile basmaya gerek kalmayacak biçimde ayarlayabiliyorsunuz. Bunu doğru yaparsanız son derece eğlenceli ve yüksek hızlarda da kendinizi rahat hissediyorsunuz.
Gaz pedalı çok sert. Bunun nedeni ise otomobilde tek iler vites var. Aracı terbiye etmek yerine ayağınızı terbiye etmeniz gerekiyor. Yani ne kadar basarsanız o kadar hızlanan bir araç var altınızda. Gaza hızlı şekilde basıp ani hızlanmaları önlemek için gaz pedalı sert şekilde yapılmış.