Sevseniz de sevmeseniz de sürdürülebilir, daha ulaşılabilir ve yol otomobilleriyle bağlantılı motorsporlarının geleceği, F1 de dahil olmak üzere elektrik gücünden geçiyor.
F1: ELEKTRİFİKASYON OLMAZSA, GELECEK DE YOK
Formula 1 bu konuda ayrı noktada. Tüm kusurlarına rağmen hiçbir motor yarışı, onun etkisine ve erişimine sahip değil. Porsche’nin yeni motorsporları patronu Thomas Laudenbach, “PR değerlerine, taraftarlarına ve reklam değerlerine baktığınızda, Formula 1 diğer serilere göre son derece iyi. Bunu sorgulamaya gerek yok” diyor. Porsche’nin Le Mans’da 2023’ten sonra hiper otomobil sınıfında yer almasına öncülük etti. Elektrikli yarışlara ilgi
gösterdi (Formula E ve Mission R müşteri yarış araçları projesi ile) ve potansiyel olarak F1’e göz kırptı. Hepsinde de elektrik gücü kilit noktada. F1’in güç üniteleri 2014’ten bu yana turbo V6 hibrit. Güç çıkışları 1000 HP civarında ve güç ünitesi, frenleme sırasında MGU K ile ve egzozdan MGU-H ile enerji topluyor. Termal verimlilik inanılmaz seviyelerde. Yol otomobilleri yüzde 20-35 civarındayken onlar yüzde 50’nin üzerindeler.
Mevcut motorlar 2024’e kadar büyük ölçüde değişmeden devam edecek. 2025 geldiğinde yeni kurallar, büyük değişiklikler demek olacak. Bu güç üniteleri bir dizi potansiyel yeni takımın gelmesi demek; bunlar arasında
Porsche de var. MGU-H pahalı olması, sorunlu olması ve içten yanmalı motorun sesine zarar vermesiyle muhtemelen gidecek. Bunu ise batarya ve elektrikli motor daha fazla rol oynayarak kapatacak.
Laudenbach, “Otomobil üreticilerinin gelecekte ne kadar elektrikli satma planı yaptıklarına bakarak, F1’in de elektrifikasyona doğru yönelmesi çok önemli” diyor. Honda’nın 2021’in sonunda ayrılması bu düşünceyi destekliyor. Japon üretici karbon nötr hedefleri doğrultusunda spordan ayrılma kararı vermişti.
Laudenbach anlatmaya devam ediyor: “Tamamen bataryalı elektrikli bir araçla F1 gibi bir format yapamayacağınız net. Ama elektrik daha yüksek oranda güç ünitesinin bir parçası olmalıdır. Üretici olarak kendisini motorsporlarında göstermek istiyorsunuz ve bu yol araçları ile bağlantılı olmalıdır. Benim anladığım kadarıyla FIA da bu yönde büyük bir adım atıyor.” Bu da Porsche’nin spora daha yakınlaşması demek.
F1’in elektriklenmesinin yanı sıra sürdürülebilir yakıtlar kullanması meselesi de gündemde. Renault CEO’su Luca de Meo şunları söylüyor: “Alpine ile elektrikli bir ürün yelpazesi yapacağız ve Formula 1 de bu projenin kalbinde. Belki sıfır emisyon, güçlü bir hibritleşme ve sentetik yakıt bu işin içinde olabilir.” 2025’te her şeyin sıfırlanması, Porsche gibi yenilerin gelmesi demek çünkü kurallar hemen herkes için baştan yazılacak. Laudenbach, “Yeni bir takım veya yeni bir motor üreticisi olarak, yerleşik kuralların olduğu bir dönemde giriş yapmak hayatı çok zorlaştırır” diyor. “Girişinizi kuralların değişimiyle kombine etmek istersiniz çünkü herkesin gelişmesi ve adım atması gerekir.”
FORMULA E: ENGELLERİ AŞAN SERİ Mİ?
Alejandro Agag’ın elektrikli yarış serisi, 10 yıl kadar önce düşünüldü ve ilk sezon 2014-2015’te yapıldı. Zamanlama harikaydı. Üreticiler elektrikli geleceğin altını çizmek için buraya girdiler. Audi, BMW, Jaguar, Nissan, DS ve sonra Mercedes, Porsche geldi; ama sonra ayrılıklar başladı. Audi ve BMW 2020’nin sonunda planlarını iptal ettiler. Mercedes bağlılığını sorgulamaya başladı. Formula 1, yarış heyecanı, bunun yansını yaptı.
Jaguar hala buraya bağlı kalmayı tercih ediyor. Takım patronu James Barclay, “Formula E çok uluslu markalar için
özellikle sürdürülebilirlik konusunda daha iyi bir platform olmayı sürdürüyor” diyor. Aynı zamanda sporun Ar&Ge
değerlerine inandığını düşünerek, Formula E’den edindikleri bilgilerle i-Pace’in ekstra 20 km daha yol alabilmesini sağlamışlar.
Porsche’den Thomas Laudenbach ise daha ihtiyatlı: “Formula E’nin değeri azalıyor mu? Üç önemli üretici çıktı
veya çıkacak. Bu bizi elbette düşündürüyor. Audi ve BMW uzun zamandır şampiyonadaydı ama bence bazı zayıf noktalar var.” “Mesela sıralama formatı rastgele yapılmıyor ama dışarıdan bu izlenimi alıyorsunuz. Biri çok iyiyse, cezalandırması çok sert oluyor. (Bu yüzden Formula E, Sezon 8 için yeni bir elemeli sıralama sistemi adapte ediyor). Aynı zamanda
maliyet sebepleri nedeniyle bataryayı gelişime açmıyorlar. Fakat bu açılması gereken alanlardan biri. Belki de standart
hücreler olmalı ama gerisi serbest bırakılmalı. Belli alanlar sabitlenip gelişime açılabilir. Ama Formula E’yi suçlamıyorum çünkü bunları dengelemek çok kolay değil. Bunu görüşüyoruz.
LE MANS: BÜYÜK GRID’LER, YAKIN YARIŞLAR… AMA AR&GE FAYDASI YOK
Üst seviye dayanıklılık yarışları ani yükseliş ve düşüşler arasında gidip geliyor. 2015’te LMP1 ile teknik değişiklikler yapan seride büyük üreticiler için kapılar açıldı: V8 Toyota’lar, Nissan’ın önden motorlu aracı ve Porsche’nin V4
hibriti geldi. Ama zamanlar diğerleri gitti; meydan Porsche ve Toyota’ya kaldı. Ardından Porsche ayrıldı ve Le Mans herkesin gıpta ettiği bir yer olmaktan çıktı. Ama 2022/2023 yeni bir altın çağ olabilir. Yeni hibrit kuralları giriş maliyetinin azalmasını sağlarken kritik olan yol Üst seviye dayanıklılık yarışları ani yükseliş ve düşüşler arasında gidip geliyor. 2015’te LMP1 ile teknik değişiklikler yapan seride büyük üreticiler için kapılar açıldı: V8 Toyota’lar, Nissan’ın önden motorlu aracı ve Porsche’nin V4 hibriti geldi. Ama zamanlar diğerleri gitti; meydan Porsche ve Toyota’ya kaldı. Ardından Porsche ayrıldı ve Le Mans herkesin gıpta ettiği bir yer olmaktan çıktı. Ama 2022/2023 yeni bir altın çağ olabilir. Yeni hibrit kuralları giriş maliyetinin azalmasını sağlarken kritik olan yol otomobili bağlantısını da koruyacak. Örneğin Peugeot
geri dönüyor çünkü Sport Engineered hibrit yol otomobillerinin tanıtımını yapmak istiyor ve burada olmanın maliyetini karşılayabilirler. Aynı zamanda 2023, ilk Le Mans 24 Saat’in yüzüncü yılı olacak ve bu açıdan da büyük
öneme sahip.
Peugeot, Porsche, Toyota ve Ferrari buraya girdiler ve daha az kompleks araçlar, bu büyük sınıfın özel takımlar için de
kapıyı araladı. Yeni kurallar ve teknolojiyle birlikte harika bir dönem yaşanabilir. Ayrıca buradan da üreticiler için önemli bir Ar&Ge deneyimi elde edilecek. Laudenbach, “Teknik özgürlük ve teknolojik gelişim LMP1 döneminde tamamen farklıydı” diye itiraf ediyor. “Bu bir gerçek. Bir mühendis olarak konuştuğumda, LMP1 dönemine gitmeyi çok isterim. Ama bütçeler aşırı derecede yüksek ve bunu şirket içinde kabul ettirmek çok zor bir konu. Her şeye sahip olamazsınız.
Yeni rota ile teknik özgürlük daha az ama araçlar birbirine çok daha yakın olacak.” “Prototip araçları müşterilere vermenizin bir yolu yoktu. Ulaşılabilir değillerdi ve diğer yandan böyle bir aracı kullanmaları mümkün değildi. Bu yüzden bence müşteri takımlarını en üst kategoriye taşımak için harika bir fırsat. Üretici açısından bir yarışta sorun yaşadığımız onlar orada olacaklar. Yani yeni kurallar çok farklı. Ama hala ilginç ve hala bu bir 24 Saat Le Mans. Ayrıca 20. zaferimizin için mücadele edeceğiz.” Yeni sezonu kaçırmayın.