Audi daha önce Dakar’a hiç girmemişti ama bir fikri vardı: Yeni bir tür menzil artırıcı kullandı ve bunu ‘enerji dönüştürücüsü’ adını verdi. Geçmişteki menzil artırıcılardan farkı, yeni ve gelişmiş teknolojilerdi.
Audi Formula E serisi için geliştirdiği en son yüksek yoğunluklu lityum-iyon batarya ve iki elektrikli motoru kullandı. Elektrik
motorlarının her birini bir aks yerleştirdi. Ardından DRM yarış aracından alınan hafif 2.0 litre turbo motoru yerleştirdi. Devri 5.000 d/ dak civarına sabitleyerek motoru inanılmaz bir yakıt verimliliğine getirdi. Ardından üçüncü elektrik motoru yerleştirdiler ve bunu da bir dinamo olarak kullandılar. Benzinli motor, hareket halinde bataryaları üreterek şarj ediyor. Hepsi birlikte bir sürü yazılım koduyla uzun menziller alan bir 4×4 elektrikli aktarma sistemine dönüşüyor. Audi bu konsepti bir yerlerde denemek istiyordu ve Dakar’ı seçti. Burası prestijli ama aynı zamanda çok fazla teknik gelişimin
görülmediği bir yerdi. Çoğu Dakar yarışçıları hala büyük benzinli veya dizel motorlarla yarışıyorlar. Ayrıca çölde bir şarj istasyonu da bulunmuyor…
Audi gücünü Sven Quandt (BMW Quandt ailesi) birleştirdi; kendisi Dakar kazanan X-raid takımını yönetiyordu. Şimdi ise Audi’nin Dakar partneri olarak Q Motorsport’u kurdular. Birlikte tamamen yeni bir kategori için aracı geliştirdiler. Burada Dakar’ın en üst prototip sınıfı olan T1 var; genel olarak ortadan motorlu 4×4 buggy’lerden oluşuyor. Bu yıl ise T1+ sınıfı geldi; burada daha fazla süspansiyon aralığına, daha büyük 37 inç jantlara ve minimum 2000 kg ağırlığa izin veriliyor. Ama aynı zamanda T1U sınıfı (U harfi Ultimate/Nihai anlamında kullanılıyor) geldi. Burada yenilenebilir enerji kullanan
araçların katılması hedefleniyor ve Audi de, bu sınıfa RS Q e-Tron ile ilk giren oldu. Dengeli performans formülüyle T1U direkt olarak T1+ ile yarışabilecek bir konuma getirilmek istenmişti. Ama yarış başlayana kadar kimse Audi’nin ne kadar rekabetçi olacağını bilmiyordu. Audi’nin kendisi bile.
YARIŞ BAŞLAYANA KADAR KİMSE AUDI’NİN NE KADAR REKABETÇİ OLACAĞINI BİLMİYORDU. AUDI’NİN KENDİSİ BİLE.
Üçüncü günde (toplam 14 gün vardı) RS Q’nün hızlı olduğu açıktı. Eski WRC şampiyonu ve üç kez Dakar kazanan Carlos Sainz, Audi’ye ilk Dakar etap zaferini getirmişti. Bazı ciddi problemler yaşansa da takım sevinçliydi. Prologue’nin ardından ilk yarışılan etapta Peterhansel bir kayaya çarptı; arka lastikleri taktı ve aksı kırdı. Aracının tamir edilmesi için destek kamyonunu saatlerce bekledi. Ardondan Sainz ve co-pilotu Lucaz Cruz çölde kayboldu. Yeniden yol koyulmaları iki saat aldı. Sainz sinirliydi ve kötü hazırlanan yol notlarını suçluyordu. Carlos Sainz oldukça korkutucu bir adam.
