SON KARAR
Yoldaki sürüş gerçeği ortaya çıkardı.
Audi ve Mercedes uzun hafta sonu boyunca birbirlerinin kafasına vurmakla meşguldü. BMW ise adım adım ve sürücüden sürücüye yükseldi. Böylesine zorlu bir testte parlak broşürler ve virajlı yollar arasındaki farkı gördük. M240i yoldaki performansında iki kritik noktada kazanan oldu: Sürüş ve yol tutuş. Direksiyon bir başka seviyedeydi. Akıcı sertliği harika bir netlik sundu ve
tam olarak istenen oranda tepkiler verdi. Eklenecek hiçbir yorum veya yapılacak hiçbir değişiklik yok. Ayrıca
doğrusal sürüşüyle de öne çıktı. Buradaki yoğun çip yüklü sistemlerin erişemeyeceği bir yönde ilerledi. Her şey nokta atışıydı: Vites değiştirmesi, ağırlığı, dengesi, hassasiyeti, tepkileri ve hatta dönüş çapı.
Audi çok yönlü bir araç olma konusunda neredeyse BMW’yi yakalıyor. Daha pahalı ama son derece çevik ve pratik. Ama yüksek potansiyele sahip motoru tüm doğru sesleri çıkarmıyor; kabin özel hissettirmiyor veya özel görünmüyor. Harika frenler bastırılmış direksiyonu telafi etmeye yetmiyor.
A45 S’in baz A-Sınıfı’na göre büyük bir adım olduğunu söyleyebiliriz. Yüksek oranda modifiye edilen dört silindirli motor ses ve duygusal açıdan jilet keskinliğinde. Direksiyon ve fren için de aynı şeyler geçerli. Çılgın bir araç arıyorsanız, sizin aracınız bu. Ama yoğun trafikte sürüş yapıyorsanız ve yolcularınızı önemsiyorsanız onu unutun.
Sonuç olarak önemli olan birçok niteliği dengelemesiyle BMW kazanıyor. Bazı açılardan güzel görünmediği doğru ve rakiplerine göre daha az cömert görünüyor. Ama toplamda ağırlığını ortaya koyan M240i xDrive, her açıdan yüzünüzde daha fazla gülümseme yaratmasıyla kazanıyor. Buradaki en hızlı veya en dikkat çeken otomobil değil ama zengin bir geçmişi olan, sıfır yapaylık taşıyan gerçek bir sürüş makinesi.
