Test Sürüşü

Dev Test: BMW M240i Ve Rakipleri

AUDI VE MERCEDES SÜSPANSİYON EN SERT AYARLARDAYKEN YÜKSEK HIZDA ÇALIŞAN ZIMBALAR GİBİ
HİSSETTİRİYOR
.

Süspansiyon en sert ayarlardayken Audi ve Mercedes yüksek hızda çalışan zımbalar gibi hissettiriyor. Ama özellikle bozuk yollarda A45 S’in çok sinirli ve çizgisini kaybetmeye yakın hissettirdiğini de eklemeliyiz. Aynı his otoyolun oluklu
bölümlerinde de oluyor. AMG mühendisleri belki de biraz daha sakin bir ayar seçebilirlerdi. Ama bunun yerine süspansiyon ve aktarma organları için jilet gibi keskin bir tarz tercih edilmiş. Sonuç olarak otomobil hiper aktif bir apeks güreşçisi olmuş; sadece hızlı ve akıcı yollarda mutlu oluyor.

Audi ise, RS3 için biraz daha farklı bir ayar parametresi seçmiş. Direksiyon, Mercedes’e göre daha hafif. Artan hızla birlikte biraz daha kontrollü oluyor. Düz konumdayken geri bildirimi daha fazla. Ancak virajlardayken hafifliği biraz garip
geliyor ve sağ ayağınıza tam olarak nerede yükleneceğinizi kestirmeye çalışıyorsunuz.

RS3’ün önde 265 mm ve arkada 245 mm genişliğinde lastikleri var. Ama bunun amacı daha keskin ön taraf ve daha enerjik viraj girişleri değil. Bunun sebebi önde daha fazla aks yüküne sahip olması. 1570 kg’lik aracın ağırlığının yüzde 59’u ön tarafta yer alıyor. Bir dizi güncellemenin içerisinde daha kalın viraj denge çubukları, daha serbest direksiyon ve süspansiyon burçları var.

1690 kg’lik M modeli, Mercedes-AMG ve Audi’ye göre önemli ölçüde daha ağır. Fakat BMW aynı zamanda daha uzun aks aralığı ile öne çıkıyor ve Audi’nin buna yanıtı ise daha arkaya meyilli bir tork dağılımı oluyor. Özellikle his açısından bunu net bir şekilde belli ediyor. Birinci ve ikinci viteslerde de daha kısa oranlar var. 400 HP’lik RS3, 422 HP’lik A45 S’den 20 kg daha ağır olsa da, kısa aralıklı şanzıman ve daha istekli dört çeker sürüş ayarı, 0-100 km/s hızlanmasında 0.1 saniye avantaj getiriyor.

BMW uzun zamandır çift kavramalı şanzımanları destekliyordu ve hala bazı 1 ve 2-serisi modellerinde bunu sunuyor. Ama son M3/M4 modelleri sekiz ileri M Steptronic Sport şanzımana geri döndüler. M240i’de de bundan var; bu sayede M3/M4 ile olan yakın bağlantısının altı çiziliyor. Süper sıkı ve hızlı hareket eden tork konvertörü oldukça fazla beğeni topluyor ve DCT’nin eksilerine sahip değil.

Şunu da söylememiz gerek; Mercedes’in kesik kesik ama güçlü sekiz ileri çift kavramalı şanzımanı ve RS3’ün tekno müzik tınılarına sahip gibi çalışan yedi ileri şanzımanı, her gaza tam bastığınızda daha fiziksel ve duygusal şekilde vites değiştiriyor. En sportif sürüş modunda vites değiştirme aksiyonu vahşi ve sert vites düşürmelerle birleşiyor.

Ama daha fazla konfor, daha fazla burulma anlamına geliyor. Bu da bir RS modeli için ideal değil.

M240i’de arka kapılar yok ve orta ölçekli arka koltuklara geçiş biraz zor. Ama 390 litre ile yeterince büyük bir bagaj hacmi sunuyor. Audi’nin ise 282 litre ve A45’in 370 litre bagaj hacmi var. 2-serisi aynı zamanda bu testte daha sportif sürüş pozisyonuyla da öne çıkıyor. Bunun araçların yüksekliğiyle ilgisi yok; daha alçak koltuk sayesinde her zaman kontrolün tamamen sizde olduğunu hissettiriyor.

BMW’nin kokpit dağılımı da nispeten daha kullanıcı dostu. A45 S de gelişmiş ergonomilerle öne çıkıyor. Altı düz direksiyonda 15 farklı düğme var. Ana ekran drift açısından, direksiyon açısına, g-kuvvetine ve gaz pedalına basma oranına kadar birçok özelliği gösterebiliyor. Daha hızlı gitme modlarında M modu (manuel) Yarış, Pist
Temposu, Gelişmiş, Sport Plus, Sport Handling ve Powerful (sadece egzoz sesiyle ilgili) modları var. Eksik olanı ise BMW M1 ve M2 tarzı kısayol ayar düğmelerinin olmayışı.

AMG’nin kabini birçok özellikle birlikte daha gösterişli. Audi ise, bir dizi kırmızı detaya rağmen RS’ten çok bir
e-Tron gibi görünüyor. Diğer taraftan siyah atmosfer, mat ve cilalı yüzeylerle tamamlanmış. Orta konsolun altında
kısa yol düğmeleri yer alırken ana arayüz büyük dokunmatik ekranlardan oluşuyor. Sesli kontrol sistemi de çok iyi. RS Performans modu, g-metre, güç ve tork metre, dijital gösterge ve iki paralel devir sayacı grafiğini karşınıza çıkarıyor. 2011’in ilk kullanma kılavuzu gerektirmeyen RS3’üne göre tamamen zıt noktada…

Her otomobil, kendi markasının öne çıkan yanlarını yansıtıyor. Çok fazla kargaşanın içinde olsanız da AMG ile sihirli dört silindirli motoru kullanıyorsunuz. Audi inanılmaz derecede hızlı ve çok pratik. BMW ise gerçekten iyi bir küçük M4 ortaya koymuş. Ama daha güçlü ve daha pahalı Audi ve Mercedes ile gerçekten baş edebilir mi?

Bunun kararını vermek ilginç olacak ve son karar için sadece teknik tablolara bakıp tahminler yapmak yeterli olmayacak.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu