“İlk Range Rover, geleceği görme açısından harika bir araçtı. Ama Land Rover’daki çoğu kişi onu sevmemişti.
Yeni Range Rover yakında satışa çıkacak. Düzenli okuyucularımız daha önce benim düşüncelerimi okumuştur. Özetlemek gerekirse: O, dünyanın en arzulanan yeni lüks SUV’u. Zarif bir duruşa, güzel oranlara ve harika
detaylara sahip. 2022 lüks SUV pazarına kararlılıkla adım atacak. Yine de ağırlığı ve boyutları, teknolojisi ve tasarımıyla muhtemelen 2023 veya ötesine geçmiyor. Bu yeteneklerin getirdiği bir otomobil, vizyonun değil.
Tüm büyük lüks SUV’larda olduğu gibi mimariye bir saldırı var. Oysa sektörü keşfeden Range Rover’ın yeni yeni versiyonu
da, elbette geleceğe giden yolu göstermeli. Yarının lüks SUV kullanıcıları, onlara baktığınızda orta parmaklarını gösteren
bir tarza sahip olmaktan mutlu olacaklar mı? Muhtemelen sosyal görüşleri suçlu görünebilir ama ben öyle olmayacağından şüpheliyim
1970’deki ilk Range Rover, geleceği görme açısından harika bir araçtı. Yaratıcısı Spen King ile defalarca karşılaştım. Son buluşmamız 2010’daydı. Sanırım son röportajıydı. Üç ay sonra hayatını kaybetti. 85 yaşındayken ve bisiklet kazasında yaşananlardan sonra ölmüştü.
Spen keskin fikirli biriydi. Her zaman düşündüğünü söylerdi. Tam bir beyefendi ve son derece entelektüel biriydi. Son öğle
yemeğimiz Oxfordshire’da Le Manoir aux Quat’Saisons’daydı. Spen her zamanki gibi parlak gözleri ve canlı zekasıyla oradaydı. Söyledikleriyle ilgili bazı şeyleri paylaşmama izin verin; bunun için 2008’deki röportajından da bazı detaylar katacağım. Land Rover bugün dahice ilk Range Rover’ın öncülüğünü yapmakla gurur duyuyor. Doğrusu geliştirilirken Land Rover’daki birçok kişi onu sevmemişti. 1960’lara dönersek, Land Rover ve Rover ayrı mühendislik ekiplerine sahipti. Spen, Rover’da yeni araç projeleri şefiydi: “Land Rover oradaki insanlar sebebiyle şımarıkça göründüğünü düşündükleri
için bunu sevmemişti. Land Rover’dakiler Range Rover’ı hiçbirt zaman bir Land Rover olarak düşünmediler. Bunu geliştirmeleri söylendiğinde yutkundular.”
Kötü his devam etti. Range Rover 1970’de medyaya tanıtıldı ve Spen bir davet almadı. Bugünlerde Land Rover tasarım üstünlüğüyle övülüyor. Yine de ilk ve en harika Range Rover, hiç de bu amaçla tasarlanmamıştı: “Harika bir görüş açısı sunan ve dört köşesi de kolaylıkla görünen bir araç yapmak istemiştik. Yola hakim sürüş pozisyonu
işin özüydü. Tasarım da doğal olarak bunu izledi.” Harika Range Rover tasarım ipuçları, tamamen fonksiyonellikten geldi. Kaput tasarımı.
sürücünün zor şartlarda ön tarafta neler olduğunu görmesi için tasarlandı. Tavan sütunlarının siyah boyanması tamamen daha ucuz olmasıyla ilgiliydi.” Rover tasarım direktörü David Bache, Spen’in bunu tartarak ve ölçülü biçimde yaptığını söylüyor. Oranları zarif bir şekilde geliştirdi; bunu farlara, ön panjura, kapı kollarına ve logolara yansıttı. Tasarımı da lüks bir SUV olarak yapılmamıştı: “Lüks mü? Kesinlikle hayır!” 1970’in orijinal aracı vinil koltuklara ve kauçuk paspaslara sahipti. Aslında Range Rover, daha fazla konfor, performans ve çok yönlülük sunan bir Land Rover’dı. 20 yılın ardından Land Rover’ın yeni bir ürüne ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
Yeni aracı,
Rover P6 sedanın sürüş kalitesini, Land Rover’ın her yere gidebilme kapasitesini ve sağlamlığını birleştiriyordu.
Amacı, o zamanlar eşsiz olan yolda ve yol dışında iyi bit araç yapmaktı: “Daha konforlu ve çok yönlü bir 4×4.”
Odaklanmış gruplardan etkilenmemişti. Bu, akıllı bir adamın vizyonuydu; aynen Alec Issigonis‘in Mini’si gibi.
Ya da günümüzde Elon Musk’ın Tesla’sı gibi. Range Rover’ın başarısından gurur duysa da, SUV’ların
günlük olarak şehir içi sürüşlerde kullanılmasının aptalca olduğunu düşünüyordu ve onların maço statü sembolü olmasından hoşlanmıyordu (kendisinin bir Golf R32’si vardı). Övünerek, “İlk Range Rover dürüst
ve fonksiyonel bir araçtı” diyor. Spen’in amcası Maurice Wilks tarafından yapılan ilk Land Rover’ın özünü taşıyordu. Keşke bugünkü SUV da öyle olsa.